Madde 125-
(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fikrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
AÇIKLAMA
765 sayılı TCK'da yer alan “hakaret" ve “sövme” suçu ayrımının 5237 sayılı TCK'da kaldırıldığı görülmektedir.
Hakaret suçu kişiye somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi ile gerçekleştirilebilir. Suçun oluşabilmesi bakımından bu isnadın gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. Ancak gerçek olduğunun ispatı halinde faile ceza verilemeyecektir.
Suç kişinin gıyabında da işlenebilir. Bu durumda failin cezalandırılabilmesi için en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Maddenin birinci fikrasında, hakaret suçunun tanımlandığı görülmektedir.
Keza bu tanımlama ile aslında suçla ilgili korunan hukuki değerler de ifade edilmiştir.
Buna göre; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi cezalandırılmaktadır... Maddenin ikinci fikrasında ise; , mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, birinci fikraya göre cezaya hükmolunacağı düzenlenmiştir. Fıkrada yazılı eylemlerin huzurda hakaret olarak cezalandırıldığı görülmektedir.
Hakaret suçunun;
a- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b-Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c- Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi hali, üçüncü fikrada düzenlenmiş olup bu hallerde cezanın sınırının bir yıldan az olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin dördüncü fikrasında da suçun nitelikli halinin düzenlendiği görülmektedir. Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırılacaktır. Aleniyetin ölçüsü madde gerekçesinde, fiilin gerçekleştiği koşullar itibarıyla belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafindan algılanabilir olması olarak belirtilmiştir.
Yerleşik içtihatlarda ifade edildiği gibi, aleniyet nedeniyle artırım yapılmasının amaçlarından biri mağdurun onur ve şöhretinin, fiili başkalarının uyması veya duymasına açık olması nedeniyle daha fazla zarar görmesi, diğeri ise hukuka aykırılık teşkil eden fiilin bizatihi aleni olarak icra edilmesidir. fikrada ise, kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suçun kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılacağı ve bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Özel Dairece aleniyet uygulamasından ötürü oldukça fazla bozma kararı verildiği görülmektedir. hususta fikir yaratacak mahiyette bozmaya konu öne çıkan içtihatlar aşağıda sunulmuştur. Diğer öne çıkan bozma sebeplerinin ise "ihtilat" unsurunun tartışmasızı bırakılması, "isnadın ispatı" hususunun araştırılmaması, eylemin "iddia ve savunma dokunulmazlığı" kapsamında kalıp kalmadığı ve TCK.nun 129. maddesinde yer alan "haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret" in tatbik koşullarının değerlendirilmemesi olduğu ifade edilebilir.
YARGITAY KARARLARI
05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 1-b madde ve fıkrasının değerlendirilmesi gerekir.
Hükümden sonra 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 1-b madde ve fıkrası uyarınca, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenen suçlar bakımından, "kovuşturmanın ertelenmesi" kurumunun getirilmesi karşısında, sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 18. CD. 11.01.2016, 4212/39
"Aleniyet" uygulaması Cezaevi içinde bulunan turnikelerin arka tarafinda suçun işlenmesine karşın, cezaevinin aleni yer olmadığı gözetilmeden TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması, 18. CD. 14.01.2016, 10598/613 (Aynı mahiyette bkz. 10.10.2017, 40095/10611; 12.09.2017, 39637/8676)
Hakaret suçunun acil servis polikliniğinin hangi bölümünde meydana geldiği açıklanıp tartışılmadan TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması, 18. CD. 09.12.2015, 9475/13007 (Aynı mahiyette bkz. aynı Dairenin 21/12/2015, 7148/13872; 01/12/2015, 8351/12461; 23.12.2015, 11521/14122; 21.09.2017, 38915/9484)
İsnadın ispatı" hususunun araştırılması gerekir.
Sanığın, katılanlara hitaben söylediği kabul edilen, "benim gerdanlığımı sen çaldın, kardeşin S.'e biçimindeki sözlerin, hakaret suçunu oluşturabilecek somut olgu isnadı içermesi karşısında, TCK'nın 127. maddesinin değerlendirilmesi amacıyla, katılanlar hakkında sanığın bir şikayet başvurusu bulunup bulunmadığı araştırılıp, varlığı halinde ilgili dosyanın incelenmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 18. CD. 14.12.2015, 8647/13310
Sanığın iddiaları ile ilgili olarak katılan belediye başkanı hakkında soruşturma yürütüldüğünün anlaşılması karşısında, ilgili soruşturmanın akıbeti araştırılarak, kamu davası açılmış olması halinde incelemesinin yapılıp, TCK'nın 127/1. maddesinin uygulanma olanağı kapsamında, sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 18. CD. 21.12.2015, 6135/13848
Gıyapta hakaret suçunda "ihtilat" unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmelidir.
Sanığın, katılana hakaret ettiğini dinlenen üç tanıktan birinin doğrulaması, diğerlerinin ise duymadıklarını beyan etmeleri karşısında, gıyapta hakaret suçunun ihtilat unsurunun olayda ne şekilde gerçekleştiği açıklanmadan mahkûmiyet kararı verilmesi, 18. CD. 14.12.2015, 9479/13417
Gıyapta işlendiği anlaşılan hakaretin ihtilat unsurunun tespiti açısından diğer iki tutanak tanığı dinlenemeden ve ihtilatın üç kişi ile gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, 18. CD. 08.12.2015, 8846/13036 (Aynı mahiyette bkz. aynı Dairenin 17.12.2015, 9703/13764; 14.12.2015, 9485/13419)
Belirlenmemiş bir kişi veya topluluğa söylenen sözlerde suç oluşmaz.
Hakaret suçunun mağdurunun, belirli veya belirlenebilir kişi olması zorunluluğunun bulunması, belirli ve sınırlandırılmamış kişi topluluğuna karşı söylenen sözlerin bu suç kapsamında değerlendirilemeyecek olması karşısında, 'böyle adaletin a. Koyayım, böyle adaleti sinkaf edeyim" biçimindeki sözlerin sınırlandırılmamış ve belirlenmemiş kişi topluluğuna yönelik olduğundan hakaret suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi, 18. CD. 02.12.2015, 7996/12719 (Aynı mahiyette bkz. aynı Dairenin 02.12.2015, 7996/12719; 07.12.2015, 9307/12776; 10/12/2015, 9163/13300) 9
Eylemin “iddia ve savunma dokunulmazlığı" kapsamında kalıp kalmadığı gözetilmelidir.
Sanığın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü e-posta ihbar formu ile gönderdiği mesaj ile müşteki B. Ç.'ye "benim hakkımda men cezası veren o şerefsiz müdür B. Ç. ..." şeklinde hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında, eyleminin TCK'nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kalmadığı gözetilmeden sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Kabule göre de; iddia ve savunma dokunulmazlığını hakaret suçunda hukuka uygunluk sebebi olarak düzenleyen TCK'nın 128. maddesi ile CMK'nın 223/2-d maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, 18. CD. 10.12.2015, 9755/13231 (Aynı mahiyette bkz. 18. CD. 08.12.2015, 6734/12956)
Eylemin "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı" işlenmesi
TEDAŞ'ın özelleştirme faaliyetlerinin tamamlanması nedeniyle katılan kamu görevlisi sayılamaz.
TEDAŞ'ın 02.04.2004 tarihinde özelleştirme kapsam ve programına alınması ve 29.12.2010 tarihinde tamamının özel bir şirket tarafindan satın alınarak özelleştirme faaliyetlerinin tamamlanması, katılanın çalışmakta olduğu Yeşilırmak Elektirk Dağıtım A.Ş'nin özel hukuk hükümlerine göre faaliyette bulunması nedeniyle; anılan şirkette elektrik teknisyeni olarak çalışan katılanın kamu görevlisi sayılamayacağının anlaşılması karşısında, TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun'un 125/3-a maddesi uygulanarak fazla ceza belirlenmesi, 18. CD. 17.12.2015, 9756/13707
Temel ceza doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince tayin edilmelidir.
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunda; temel cezanın doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince yerine aynı Kanun'un 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra arttırım yapılması, 18. CD. 07.12.2015, 9078/12813
Hükümde TCK'nın maddesinin tatbik koşullarının tartışılması gerekir.
Taraflar arasındaki tartışmanın, sanığın katılana "kardeşim" demesinden kaynaklanması ve bu ifadenin saygısız bir hitap niteliğinde olmaması karşısında, olayın çıkış nedeni gelişmesi değerlendirilerek sonucuna TCK'nın 129. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılmaması, 18. CD. 08.12.2015, 9455/12880
Sanığın savunmasında, katılan ile karşılıklı hakarette bulunduklarını ileri sürmesi karşısında, olayın nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek; TCK'nin maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının tartışılmaması, 18. CD. 09.12.2015, 9938/13148 (Aynı mahiyette avn Dairenin 16.12.2015, 10198/13664; 11.01.2016, 11014/180; 09.12.2015, 7539/13203)
Av. Muhammet Nur Dalokay
Telif Hakkı © 2024 Av. Muhammet Nur Dalokay - Tüm Hakları Saklıdır.