Kadastro; teknik anlamıyla bir ülkedeki her çeşit taşınmazın yeryüzündeki yer ve konumunu, alanını, değerini, üzerindeki her türlü hak ve yükümlülüklerini tespit ederek plana bağlama ve tutanakla tespit etme işi olarak tanımlanmaktadır. Kadastro çalışmasının nihai amacı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) aradığı haliyle tapu sicilini oluşturmaktır. Kadastro sayesinde taşınmazların ölçekli haritası düzenlenip, çapa bağlandığından ve taşınmaz üzerindeki ayni haklar, şerhler, irtifaklar vb'leri tutanak ile belirlendiğinden taşınmaz uyuşmazlıklarının daha etkin bir biçimde tamamlanacak, tapu sicili işlevini görecektir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi kadastroyu şu şekilde tanımlamaktadır; "Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topografik kadastral haritasına dayalı olarak tasınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun öngördügü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır. " Kadastro çalışmaları, kadastro müdürlüğü eliyle yapılır. Dolu pafta sistemi ile kadastro tespiti yapılarak çalışma sınırları belirlenir. Kadastro komisyonlarının çalışma alanlarını köyler ve mahallelerin idari sınırları belirler, ancak kadastro çalışma alanının sınırı idari sınır sayılmaz. Kadastro çalışma alanları, idari sınırlardan farklı olarak oluşturulabilir. (Madde 4 - Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri, kadastro çalışma - alanını teşkil eder.)
Komisyonlar, çalışmalara başlanmadan evvel davalı taşınmazların listesi ile çalışma alanı içerisinde yer alan taşınmazlara ilişkin daha evvel hukuk mahkemelerinde açılan davalara ilişkin listeler temin edilerek zabıt defteri oluşturulur. (3402 sayılı Kanun madde 5) Çalışmalar komisyonlar tarafından sahada teknisyenler eliyle yürütülür. Mahallinde tahkikat yapan kadastro teknisyenleri, hazır bulundukları takdirde mal sahipleri ile ilgililerin huzurunda, varsa harita, tapu ve vergi kayıtları ile diğer belgeleri, en az üç bilirkişi ile muhtarın bilgilerinden yararlanarak inceleyerek mahalline uygular. Teknisyenler, elde ettikleri bilgi ve buna dair kanaatleri her taşınmaz için düzenleyecekleri kadastro tutanağına yazarak taşınmazı sınırlandırarak hak sahiplerini tayin eder. Sınırlandırma, kadastral harita veya kroki üzerinde gösterilir.
Kadastro tutanağı düzenlendikten sonra kadastro ekibi çalışma alanında işlerini bitirinceye kadar tespitlere itiraz edilebilir. İtiraz, kadastro müdürlüğüne yapılır. İtiraz, kadastro komisyonu tarafindan incelenir ve itiraz haklı bulunursa eski tutanağın yerine kaim olmak üzere hak sahibini belirleyici yeni bir tutanak düzenlenir. Düzenlenen bu tutanak, kadastro komisyon tutanağı olarak adlandırılır.
Kadastro müdürlüğü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak, askı cetvellerini düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini, çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir. İtirazı olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini aski ilanında belirtir. Anlatılan sıra ile kadastro işlemi yapılıp taşınmazın coğrafi koordinat sistemiyle yeryüzünde işgal ettiği alan belirlenir, ardından bu taşınmazın üzerinde yer alan ayni haklar (mülkiyet, irtifaklar vb.) ile varsa taşınmazın yükümlülükleri tutanağına aktarılır. Bu suretle taşınmazın kadastro tutanağı tanzim edilmiş olur, bir taşınmazın kadastro tutanağında üzerinde yer alan ve taşınmazın künyesini oluşturan belli başlı terimler şunlardır; Ada: Coğrafi olarak ayrılmış ve birden fazla parselden oluşan bölümu, Parsel: Ada içinde şahıs ve tüzel kişiliklere ait olan kadastronun ferdileşmiş bölümü, Yüz ölçüm: Taşınmazın dönüm, hektar ve metrekare (m2) olarak yeryüzünde kapladığı alanı, Nitelik (Vasıf): Taşınmazın tasarruf amacına göre ev, tarla, çayır, harman yeri olarak tasniflendirilmesi yahut umumun kullanımına bırakılmış mera, yaylak, kışlak, sıvat yeri olarak sınırlandırılması veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman, ham toprak olarak Hazine adına kaydedilmesi suretiyle taşınmazın tasarruf amacının ve tabi olduğu rejimin belirlenmesini, Tespitin dayanağı belgeler: Kadastro sırasında taşınmazın maliki lehine tespitinin yahut mera, yaylak, kışlak gibi tasarruf hakkı umuma ait yerler arasında sınırlandırılmasının, kısacası kadastro tespit işleminin dayanağı olan tapu kaydı, vergi kaydı, mahkeme kararı, satış senedi vb. tüm yazılı belgeleri,
Tutanağa eklenen belgeler: Kadastro tespitinin dayanağının ve lehine tespit yapılanın hukuki durumunun izahı için kimi zaman tutanağa eklenen yazılı belgeleri (satış senedi, feragat beyanı, taksim sözleşmesi bu belgelere örnek gösterilebilir. İrsen intikalen kök murisin mirasçısı olan malikler lehine iştirak hükümleri dairesinde tespit yapıldığında murisin veraset ilamı tutanağa eklenir.), Mülkiyetten gayri ayni ve şahsi haklar: Kadastro tutanağında gösterilmesinde fayda olan beyanlar, şerhler ve muhdesatları, Edinme Sebebi: Kadastro hukukundan kaynaklanan davaların dayanağını oluşturan bölüm olup taşınmazın hangi hukuki dayanakla (İrsen intikal, taksim, satın alma, zilyetlik, tapu kaydı, vergi kaydı, bağış gibi) maliki lehine tespit edildiğine dair izahatı içeren sütunu, Malik hanesi: Taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı olan gerçek veya hükmi şahsı, İfade eder.
Kadastro Mahkemelerinin Görevi
Yukarıda açıklanan usule göre hakkında kadastro tutanağı tanzim edilen taşınmazlara ilişkin kadastro mahkemesi görevli olup, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve haritasında gösterilmek suretiyle yetinilen kadastral yollar, taşlık, kayalık, ekilemez arazi vb. vasıflarla hakkında tutanak tanzim edilmemiş taşınmazlar ile çapa bağlanmış taşınmaz üzerinde yenilik doğurucu ayni yahut şahsi haklara ilişkin davalar yönünden genel mahkemeler görevlidir. Kadastro işlemi kural olarak kadastro komisyonları tarafindan tamamlanır. Komisyon mahallinde taşınmazın bilimsel metodlara uygun şekilde alanını belirleyip plana aktarır. Yapılan tahkikat neticesinde hak sahiplerini tayin ettikten sonra aynı çalışma alanı yönünden askı ilan süreci tamamlanır. Askı ilanı yapıldıktan sonra yasal olarak belirlenen bir (1) aylık süre içinde açılan tespite itiraz davaları kadastro mahkemelerinin görevini oluşturur. (Madde 11 Kadastro müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak, askı cetvellerini düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini, müdüriyette ve ayrıca muhtarın çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir; itirazı olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini belirtir. Madde 12 –30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Bazı hallerde ise kadastro tutanağının mülkiyet hanesi boş bırakılır. Bu durumda kadastro mahkemelerinin sicil oluşturma görevinden ötürü, malik hanesinin doldurulması görevi kadastro mahkemelerine aittir.
Bu tür uyuşmazlıklar genel mahkemelerde görülemez. Kadastro tutanağının malik hanesinin boş bırakılma halleri; 1) Hudutları itibariyle aynı taşınmaza uyan aynı kuvvette kayıt veya belge olması yahut kadastro komisyonu tarafindan sonucuna varılamayan, çözümü mahkemelerin takdirini gerektiren meseleler nedeniyle malik hanesinin doldurulamaması, (Madde 10 Aynı kuvvet ve mahiyetteki belgelerin uygulanmasında sonuca varılamayan veya çözümü kanunlarla mahkemelerin takdirine bırakılan konular, kadastro komisyonu tarafindan gerekçe gösterilmek suretiyle tutanak ve ekleri ile birlikte kadastro mahkemesine devredilir.) 2) Taşınmaz hakkında kadastro tutanağı tanzim edilmeden evvel, aynı taşınmaza ilişkin genel mahkemelerde açılmış ve halen derdest olan bir davanın varlığı (Aktarılan Dava), (Madde 27 – Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.)
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesinde kadastro mahkemelerinin görev sıralaması düzenlenmiştir: (Madde 26 – Kadastro Mahkemesi; A) 10 uncu maddeye göre kadastro komisyonu tarafindan gönderilen tutanaklara ait davaları, B) 11 inci maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları, C) Mahalli hukuk Mahkemelerinden 27 nci madde uyarınca Kadastro Mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, D) Kadastro Mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara - dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları, incelenir ve karara bağlanır.)
Kadastro Mahkemelerinde Görülen Başlıca Dava Türleri
Tespite İtiraz Davası
Bir taşınmaz hakkında kadastro tutanağının tanzim edilmesinin ardından, kadastro müdürlüğü tarafından tutanağın askı ilanına çıkartılmasına müteakip, tutanakta yapılan tespite karşı açılan davalar, kadastro mahkemelerinin görevine girecektir. (Madde 11 - Kadastro müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak, askı cetvellerini düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini, müdüriyette ve ayrıca muhtarın çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir; itirazı olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini belirtir. Madde 12 – 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.)
Tespite itiraz davaları, taşınmazın sınırlandırma sırasında belirlenen yüz ölçümüne ilişkin ileri sürülecek bir itiraza ilişkin olabileceği gibi, mülkiyet iddiasına ilişkin de olabilir. Bu davalarda, davacı, kadastro tespiti sırasında yapılan tespitin doğru olmadığı (malikin yanlış belirlendiği, taşınmazın yüz ölçümünün yanlış tayin edildiği vb.) iddiasıyla açtığı dava yönünden iddiasını ispatla mükelleftir. Ancak yukarıda izah edilen ve komisyon tarafından tutanağın malik hanesinin boş bırakıldığı davalar yönünden (3402 sayılı Kanun, madde 10 ve 27) kadastro hakimi sicil oluşturmakla yükümlü olduğundan delilleri re'sen toplayacaktır.
Toplanacak Deliller
Bu davalarda, Kadastro tutanak asıllarının dava dosyasında bulunması zorunlu olup, mahkemece evvela davaya konu taşınmazın tutanağı dosya arasına celp edilip, tutanağa davalı olduğuna ilişkin şerh verilmelidir. Öte yandan mülga 766 sayılı Tapulama Kanunu'na göre kadastro tutanak aslının yanında, tespite karşı itiraz üzerine komisyon tarafindan verilen kararlara karşı açılan davalarda tutanağın eki olan komisyon kararının ve bu kararın ilgililerine tebliğine ve tebellüğüne ilişkin mazbataların dosyaya celp edilmesi zorunludur. Davaya konu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile varsa komşu parsellerin tespitine dayanak yapılan kayıtların (tapu kaydı, mahkeme kararı, vergi kaydı vb.) dosyaya getirtilmesi, mahalde yapılacak uygulama açısından zorunludur. Davacı tarafindan, davanın dayanağı olarak gösterilen tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ile birlikte kayıtlar birbirini takip edecek biçimde, var ise haritası ile birlikte mahalli tapu müdürlüğünden yahut Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden getirtilmesi, davacının dayanağı vergi kaydı ise, bu kez bu vergi kaydının Özel İdare Müdürlüğünden istenerek dosya arasına alınması zorunludur.
Davacı tarafından, davanın dayanağı olarak gösterilen tapu kayıtlarının iddiaya konu taşınmazdan başka bir taşınmaza kadastro sırasında revizyon görüp görmediği, özellikle Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden araştırılmalıdır. Davanın dayanağı, zilyetlik vakıası ise bu kez davacı adına aynı kadastro çalışma alanında belgesizden tespit edilen başkaca taşınmaz bulunup bulunmadığının Tapu Müdürlüğünden araştırılması, yine bu hususta mahkemelerin yazı işleri müdürlüklerine yazı yazılması zorunludur. Zira bilindiği üzere 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz malın, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edileceğini düzenlediğinden, yasa ile belirlenen sınırlar azami sınırlar olduğundan davacı lehine tescil kararı verilirken bu husus göz önünde tutulmalıdır.
Davaya konu taşınmaz hakkında 4753 sayılı Kanun uyarınca toprak tevzi çalışması yapılmış ise, bu çalışmalara ilişkin belirtmelik tutanaklarının, tevzi haritalarının, dağıtım cetvellerinin ve çalışmalar neticesinde tapu kayıtları oluşturulmuş ise bu kayıtların bulundukları yerlerden (il özel idaresi, tapu müdürlüğü, kadastro müdürlüğü vb.) temini zorunludur. Davacının iddiası, dava konusu taşınmazın muristen intikal ettiği hususunda ise, davacı murisine ait vukuatlı nüfus kayıt örneklerinin ve veraset ilamlarının celbi, temin edilememesi halinde gerekirse bizzat mahkeme tarafindan veraset ilamı tanzim edilerek dosyaya eklenmesi zorunludur. Davacının iddiasının dayanağı bir senet ise (satın alma, muristen hibe vb. içerikte) bu durumda mahalinde yapılacak keşif sırasında senette imzası bulunan tanıkların hazır edilerek uygulama sırasında dinlenilmesi zorunludur. Davacı tarafin iddiasının dayanağı taksim olgusu ise, bu durumda mahkeme tarafindan müşterek muristen mirasçılarına intikal eden yahut var ise muris adına tespit edilen taşınmazların tamamının kadastro tutanak suretleri dosya arasına alınmak suretiyle, tüm mirasçılar adına taksimen taşınmaz isabet edip etmediği, taksime tüm mirasçıların katılıp katılmadığı, kısacası usulüne uygun taksim yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır.
Yenileme Kadastrosu (2859 Sayılı Kanun) ve Uygulama Kadastro Tutanaklarına (3402 Sayılı Kanun 22/2-A) İtiraz Davası
2859 sayılı Kanun uyarınca yürürlük bulan yenileme kadastrosu ile 22.02.2005 tarihli 5304 sayılı Kanun ile getirilen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi ve bu madde uyarınca 29.11.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" hükümlerine göre yapılan uygulama kadastrosunun amacı; tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek; uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarını yeniden üretip ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını sağlamaktır ve bu yönü itibariyle daha çok haritalama tekniği faaliyetidir. Uygulama ve yenileme kadastrosuna itiraz davaları, güncelleme faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu suretle tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataların belirlenerek, haritaların zeminle uyumlu, teknik ihtiyaçlara cevap verir şekilde güvenli hale getirilmesi amaçlanır. Amaç, kesinlikle mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak veya çözmek değildir.
Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır. Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur.
Toplanacak Deliller
Dava konusu taşınmazlara ait uygulama-yenileme kadastrosu tutanaklarının asıllarının getirtilerek davalı şerhi verilmesi, komşu taşınmazlara ait uygulama yenileme kadastrosu tutanaklarının örneklerinin celp edilmesi zorunludur.
Çekişmeli taşınmazların ilk tesis kadastrosuna ait kadastro tutanakları, kadastro sonucu oluşan tapu kaydı ile tüm tedavülleri, ilk tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi kadastro müdürlüğünden temin edilmelidir. Denetime veri teşkil edecek ortofoto kadastro müdürlüğünden, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları ile uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri yazılarak dosya arasına alınmalıdır. Tesis kadastrosu paftası, varsa kadastrodan sonra tapuda yapılan ifrazlara ilişkin ifraz haritaları ile kadastrodan sonra sınırlarda değişiklik yapan mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, uygulama-yenileme kadastrosu sırasında yararlanıldığı belirlenen diğer haritalar ve tüm ekleri kadastro müdürlüğünden istenerek dosyaya kazandırılmalıdır.
Kullanım Kadastrosu Nedeniyle Taşınmaz Üzerindeki Zilyetlik ve Muhdesatın Belirlenmesinden Kaynaklanan Tespite İtiraz Davaları
3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4/1. maddesi uyarınca, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi ve 2896 sayılı, 05.06 1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonları tarafından orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerinde yer alan muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle 11. maddede belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceğini hükme bağlamıştır. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi gereğince 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini yitirmiş olan taşınmazlar ancak Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılabilirler.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda değişiklik yapan 5831 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesinin amacı ise Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazların fiili kullanım durumlarını belirlemek, dolayısıyla tespit tarihi itibariyle taşınmazın fiilen kimin kullanımında bulunduğu, varsa üzerindeki muhdesatın (yapı ya da dikili şeyler gibi) kime ait olduğu, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten beri kullanıldığı hususlarını tespit etmektir. Tüm bu yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere bu tür yerlerin mülkiyeti Hazineye aittir. Yukarıda izahı yapılan yasal zeminde orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazlar üzerine verilen fiil kullanım şerhine ilişkin askı ilan süresi içerisinde açılan davalar yönünden kadastro mahkemeleri görevlidir. Kullanım kadastrosuna itiraz davaları, taşınmazın asil maliki olan Hazine ve kullanım kadastrosu sırasında lehine şerh verilene karşı, üstün hak iddiasına dayanarak taşınmazın kullanıcısının kendisi olduğunu iddia eden davacının fiili kullanım durumunun ve başlangıç tarihinin araştırılmasına yönelik davalardır.
Toplanacak Deliller
Bu davalarda; Kadastro tutanak asıllarının dava dosyasında bulunması zorunlu olup, mahkemece evvela davaya konu taşınmazın tutanağı dosya arasına celp edilip, tutanağa davalı olduğuna ilişkin şerh verilmelidir. 26.04.2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğü giren 6292 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 2. bendi uyarınca; "Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur." hükmü uyarınca, bu yönde Hazine tarafından çekişmeli taşınmaz hakkında açılmış bir dava olup olmadığı araştırılmalıdır. Davacının iddiası, dava konusu taşınmazın muristen intikal ettiği hususunda ise, davacı murisine ait vukuatlı nüfus kayıt örneklerinin ve veraset ilamlarının celbi, temin edilememesi halinde gerekirse bizzat mahkeme tarafindan veraset ilamı tanzim edilerek dosyaya eklenmesi zorunludur. Davacının iddiasının dayanağı bir senet ise (satın alma, muristen hibe vb. içerikte) bu durumda mahalinde yapılacak keşif sırasında senette imzası bulunan tanıkların hazır edilerek uygulama sırasında dinlenilmesi zorunludur.
Av. Muhammet Nur Dalokay
Telif Hakkı © 2024 Av. Muhammet Nur Dalokay - Tüm Hakları Saklıdır.